İnsan Hakları Komitesi
Bugün, Türkiye’deki en önemli toplumsal sorunlardan bir tanesi çocuk evlilikleridir. Uluslararası belgelere göre, on sekiz yaşının altında yapılan her evliliğe “çocuk evliliği” ve evlenen kıza “çocuk gelin” denilmektedir. Burada çocuk evliliği derken, evlilik sözü ile kastedilen hukuki anlamda değil, sosyolojik anlamda evliliktir. Örneğin Türkiye’de bu tür evlilikler, genellikle, dini nikaha (imam nikahı) dayanan evliliklerdir. Elde edilen verilere göre çocuk evliliği geçmişten günümüze nazaran azalmıştır ancak hala devam etmektedir.
Ülkemizde özellikle kırsal kesimlerde hala görülen ve nüfuzsal açıdan bir sorun teşkil eden aynı zamanda çocuk haklarına aykırı olan çocuk evliliğinin önüne nasıl geçebiliriz?
Radyo Televizyon Komitesi
Günümüzde hükümetin siyasi ve toplumsal gerekçelerle ana akım medya, internet ve sosyal medya üzerinde uyguladığı sansür genellikle Türklüğe hakaret sayılan kanun maddesi ve siyasi aşırılığı ifade eden yazılı veya sözlü beyanları sınırlayan yasalardan kaynaklanmaktadır. Ülkemiz, Sınır Tanımayan Gazetecilerin 2017 Dünya Basın Özgürlüğü Endeksi’nde 180 ülke aradında 155. sırada yer almaktadır ve bu yapılan yoğun sansürler basın ve yayın organlarının özgürlüğünü kısıtlamaktadır.
Türkiye’de basın ve yayın organlarını zor duruma düşüren yüksek yoğunluktaki sansür durumunu nasıl azaltabilir ve basın ile yayın organlarının özgürlüğünü nasıl artırabiliriz?
Hayvan Hakları Komitesi
Hayvan hakları ülkemizde üzerinde durulması gereken önemli bir husus olarak gösterilebilir. Ülkemizde maalesef hayvanlara şiddet uygulanmaktadır. Hangi durum olursa olsun hayvanların da birer canlı olduğu unutulmamalıdır. Ülkemiz hayvanları koruma ve hayvanlara karşı şiddeti önleme konusunda diğer ülkelere nazaran düşük sıralarda yer almaktadır ve ülkemizde bu durumun önüne geçilmesi adına yeterli çalışmalar yapılamadığından ötürü ülkemiz hayvanları koruma açısından üst sıralara yükselememektedir.
Ülkemizde hayvanları korumak ve hayvan şiddetini önlemek adına ne gibi düzenlemeler ve değişiklikler yapılabilir?
Eğitim Komitesi
Türkiye’de eğitim sistemi, Türkiye Cumhuriyeti Anayasasına ve 1739 sayılı Milli Eğitim Temel Kanununa dayanan; Milli Eğitim Bakanlığı ve bünyesindeki kamu tüzel üst sistemlerce yönetilen bir sistemdir. Amaç: Okullarda okuyan Türk vatandaşlarının sistemin ilkeleri doğrultusunda bir vatandaş olabilmesini sağlamaktır. Türkiye Cumhuriyeti’nde kadın ve erkek her vatandaş için 12 yıllık eğitim mecburidir. Türk eğitim sistemi diğer ülkelerde bulunan müfredat ağırlıklarına göre çok daha yoğun ve daha fazla ders saati içermektedir ancak World Economic Forum’un yapmış olduğu araştırmaya göre ülkelerin eğitim seviyelerine göre Türkiye listenin 99. sırasında yer almıştır.
Ülkemizde diğer ülkelere nazaran daha yoğun ve ders sayısı fazla olan bir eğitim müfredatı uygulanmasına rağmen ülkemiz eğitim seviyesi bakımından 99. Sırada yer almaktadır ve buna bakılarak ülkemizde uygulanan eğitim müfredatının yetersiz olduğu anlaşılmaktadır. Bu verilere dayanılarak ülkemizin eğitim seviye sıralamasını ne gibi değişiklikler yapılarak üst sıralara taşıyabiliriz?
Kültür Komitesi
1980 ve 2021 yılları arasında 18357 adet kültürel miras ögesinin Türkiye’ ye iade edildiği tespit edilmiştir ancak Türk toplum ve kültürüne ait olan bir çok eser hala yabancı ülkelerin müzelerinde sergilenmekle beraber iade edilmemektedir. Türk toplumuna ait olan bu eserler toplumumuzun değerli bir hazinesi olup sahip çıkılması gerekmektedir.
17. yüzyıldan günümüze kadar uzanan, çok olmasıyla birlikte sayısının belirli olmadığı, Türk ve Osmanlı topraklarından genellikle Avrupalı tüccarlar tarafından kaçırılan eserlerin korunması ve iade edilmesini nasıl sağlarız?
Ekonomi Komitesi
EKONOMİ KOMİTESİ: İstanbul Ticaret Odası’nın İstanbul’un Türkiye ekonomisindeki payını incelediği raporun 2022 verilerine göre vergi gelirlerinin %48.2’si, toplam dış ticaretin %48.7’si İstanbul’dan karşılanmakta ve yabancı sermayeli şirketlerin %62’sinin merkezi İstanbul’da bulunmaktadır. Türkiye geneli ihracatın ithalatı karşılama oranının %70 olmasını ve olası İstanbul depreminde bu oranın %25’e kadar düşecek olmasını da göz önünde bulundurursak gerçekleşeceği öngörülen İstanbul depremi sonucu ortaya çıkabilecek ekonomik sarsıntılar nasıl en aza indirebiliriz?
Psikoloji Komitesi
Toplumumuzun yaklaşık olarak %18’i kaygı bozukluğu probleminden muzdariptir ve problemin artış derecesi ile beraber hastalık seviyesinde seyredebilir. Pandemi ve ülkemizde yaşanan sorunlardan ötürü ülkemizde anksiyete hastalığına sahip olan birey sayısı çoğalmıştır ve günümüzde de günden güne artış göstermektedir.
Türkiye’de sıkça rastlanan anksiyete hastalığına karşın nasıl bir tedavi yolu izlenebilir ve yeni doğacak bireylerde bu hastalığın önüne nasıl geçilebilir?